17 Haziran 2013 Pazartesi

Engelsiz Kahraman Ahmet Ali Özduman


Adı; Ahmet Ali Özduman.20 mayıs 1980 Trabzon Sürmene doğumlu.Doğduğu günden bu yana Trabzonsporlu.Ahmet  beş yaşında Trabzon'dan Gebze'ye taşınıyorlar.Bundan 13 sene önce askerliği Şırnak'a çıkıyor.Gebze'den Şırnak'a oradan Ankara'ya oradan da tüm dünyaya hikayeler anlatmaya gidiyor.Bir çok operasyondan başarı ile dönüyor.Askerliğinin bitmesine 134 gün kala bir devriyeye çıkıyorlar.Sağ ayağı ile bir çıkıntıya basıyor, ayağını çekmesi ile birlikte otuz gün karanlık.Ahmet Ali Özduman bundan 13 sene önce Şırnak kırsalında sağ bacağını Türkiye'ye armağan etmiş bir gazi.Aynı zamanda da milli bir futbolcu ve antrenör.Futbol tarihimizde İngiltere'yi yenen ilk ve tek futbol takımının en önemli oyuncularından.

Ahmet bey 2002'de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin rehabilitasyon merkezinde tedavisini sürdürürken içeri Binbaşı Kamil Yazıcıoğlu giriyor.Aytaç Yalman Paşa'nın talimatıyla geldiğini söyleyip Gazilere futbol oynamalarını salık veriyor..O gün gaziler ampute futbol ile tanışıyor.Ahmet Ali Özduman ve üç arkadaşı bu duruma başta pek sıcak bakmıyor.Fakat; Ahmet hoca içindeki Trabzonluyu durduramıyor ve bu işe başlama kararı alıyor.Böylece Karagücü 4 kişi ile çalışmalara başlıyor.1 yıl gibi kısa bir sürede iki takım çıkaracak kadar gazi toplanıyor.Amputeler iki bacaklı asteğmenleri yenince işin ciddiyetinin farkına varılıyor ve bir lig kurulması için çalışmalara başlanıyor.Bu çalışmalar meyvesini 7 sene sonra veriyor ve 2009'da Türkiye Ampute futbol ligleri kuruluyor.


Ahmet Ali Özduman bu konuda şunları söylüyor. ''Ben de farkındayım bir bacağım var.Olan tek bacağımı da sakatlama ihtimalim var ki bu pek de iyi olmaz.Biliyorum oynamak çok mantıksız ama bırakamıyorum.Sonuçta milli forma için oynuyoruz.Benim için Şırnak'ta askeri forma giymekle Brezilya'da Rusya'da Ukrayna'da ayyıldızlı forma giymenin hiç bir farkı yok.Şeref duyuyorum.''
2002'de dört kişi ile başlayan ampute futbol bugün Türkiye genelinde toplamda 500 futbolcu ile 2 ligde 20 takımla oynanıyor.Türkiye'nin ilk ampute futbol takımı ''Karagücü''.Bugünkü yirmi takımın hemen hemen tamamı Karagücü'nden ayrılanlar tarafından kurulmuş.Trabzonlu bir gazi dünya ve avrupa dereceleri almış bir milli takımın kurucularından olmuş.
Karagücü takımının en büyük destekçisi tanıdık bir isim; Şenol Güneş'in de yardımcılığını yapan Mehmet Kulaksızoğlu.
Aynı zamanda Haluk Ulusoy Faruk Nafiz Özak ve Ünal Karaman da desteklerde bulunmuş.

Ahmet Ali Özduman;
2006'da Brezilya'da yapılan Dünya Şampiyonası'nda beşinci olan,
2007'de Antalya'da yapılan Avrupa Şampiyonası'nda üçüncü olan milli takımın oyuncusu

2004'de Ukrayna'da Avrupa Şampiyonası ikincisi
2012 Mayıs'ta Şampiyon Klüpler Şampiyonası'nda dünya üçüncülüğü alan Karagücü takımının antrenörlüğünü yapmış.
Ayrıca Özbekistan'da İngiltere'de de ayyıldızlı formayı terletmiş.
Belki de yaşayan en kariyerli Trabzonlu sporcu...
Hepsinden öte bir kahraman.

Şu anda da Karagücü'nde antrenörlük ve futbolculuk yapıyor.Ampute futbolu bırakacak mısın sorumuza ''İstesem de bırakamam, yirmi yirmibir yaşlarında gencecik çocuklar geliyor.Bu oyun beni ve onları hayata bağlıyor.''diyor.Ampute futbolun en ucuz sporlardan birisi olduğunu belirten Ahmet Hoca ''Mesela bir çift krampon alıyorsunuz  birer birer paylaştırıyorsunuz.Kemiklik masrafımız çok düşük.''diyor.(Gülüyor.)

En büyük hayalinin iki üç sene sonra Trabzon'a dönüp Trabzonspor bünyesinde bir ampute futbol takımı kurmak olduğunu söylüyor.Hatta Faruk Özak'tan bu yönde bir teklif de gelmiş.Fakat şartlar o an için uyuşmamış.Trabzon ve Karadeniz halkının kendilerine karşı son derece ilgili olduğunu belirtiyor.Ankara'dan kamp yapmak için Trabzon'a Haluk Ulusoy Tesisleri'ne geldiklerini bir an bile yalnız kalmadıklarını Trabzon'un desteğini her daim arkalarında hissettiklerini söylüyor.

Maç başlamak üzere,röportajı bırakıyoruz.Ben kameramı alıp fotoğraf çekmeye çıkıyorum.Karagücü İstanbul Yeditepe karşısında karşılaşmayı bir kırmızı kart görerek 2-0 önde kapatıyor ve sezonu ikinci tamamlamayı garantiliyor.Bu senenin şampiyonu Ankara Yenimahalle spor klubü oluyor.
Sizi temin ederim hayatımda gördüğüm en zor aktivitelerden birisi ampute futbol.

Trt 3'te Cem Çınar'ın sunduğu Engelsiz Futbol programının maç özetlerinde 61 numaralı birisini görürseniz anlayın ki o Ahmet Ali Özduman'dır.Yine sol kanattan cezasahasına Boztepe'den Meydana doğru fırlatılan bir kağıt uçak gibi süzülüyordur.


(Trabzonspor Resmi Dergisi'nde yayınlanmıştır.)

9 Haziran 2013 Pazar

Taksim'de Bir Şeyler Oluyor Beyler.


 Ne olduğunu henüz ben de çözemedim.2 gündür GeziParkı'nda çadırda kalıyorum.Bir sürü arkadaş edinmenin yanı sıra neredeyse hiç para harcamadım.Sabah uyanıyorum Geziparkıkahvaltım geliyor.Biraz dolanıp sabah sporu yapıyorum.Kaldı ki sabah sporu benim için ucuz atv dizilerinin süre doldurma ve ekran başına abazan çekme aracıydı.

Spor yapıyorum.Öğle yemeğimi de yiyip o günün aktivitesine katılıyorum.Mesela bugün halkçı berberler vardı alanda.Bedava saç sakal traşı yapıyorlardı.Çokça ısrar aldım ama kesmedim.

Şayet çocuğunuz varsa Gezi Kreşi var.Oraya bırakabiliyorsunuz.Bugün patates baskısı öğreniyorlardı.Şehirden sıkıldıysanız Gezibostanında çiftçilik yapabiliyorsunuz.Topraktan sıkılırsanız konserlere katılabiliyorsunuz.Ve tüm bunları parasız bir şekilde yapıyorsunuz.

Mücadele sonrası geziye ilk gitmem de açıkçası,ortamı pek sevimli bulmamıştım.Kalabalık,nefes alacak alan kalmamış.


2 gün önce telefonumu unuttuğum yerde bulduğumda hissettiklerimi anlatamam mesela.
Siz hiç yolda yürürken insanların gözlerinize bakıp çilek alır mısınız dediğini duydunuz mu?Ben hiç duymadım.Çilek alırsanız elma dağıtan gençkızdan da elma almak zorundasınız.Ömrümde yemediğim kadar meyve yediğimi söyleyebilirim.

Davun diye bir müzik aleti varmış mesela.Hiç duymamıştım dün tanımadığım bir adam bana bıraktı gitti.Yarım saat onunla oynadım.

İnsanlar birbirine sıkça çarpıyor haliyle.Gün içinde en çok duyacağınız sözcükler ''Pardon, bir şeyiniz var mı'' olacaktır.

Pardonlar,afedersinizler,rica ederimler,kardeş salata yaptık yer misinler havada uçuşuyor.

Beyler Gezi Park'ında bir şeyler oluyor.İnsanlar farklı bakıyor,farklı uyuyor.23 yıldır ilk defa evim dışında huzurluyum.
Alana adım atmadan sosyal medyadan takip eden arkadaşlara önerim olsun.Mutlaka gelin.Gece kalmak isterseniz herhangi birinden yardım isteyin.Size çadır battaniye ve yemek bulacaktır.Ve bunu zevkle yapacaktır.

Ben birazdan alana geçeceğim.Hamak bulurum belki fotoğraftaki bey abi gibi.Saygılar hürmetler.
















3 Haziran 2013 Pazartesi

Taksim Olayları Üzerine.

Birileri ağaç kesiyordu yahut kesmiyordu.
Belki fazlaca duyarlı belki salt iktidar karşıtı bir grup ağaçlar kesilmesin dedi.Çadırlar kuruldu.Hippiler gitar çaldı.Öğrenciler dans etti.Yaşlılar seyretti.Gidenler gidemeyenlere twit atarak destek verdi.
Ağaçlar kesilmesin diyen gençler bir yana hükümeti düşürmek isteyen muhalifler de vardı belki aralarında.
Muhalif olmak demokrasilerin en elzem unsurlarından olmasa bu insanlar öldürülebilir.Caizdir.
Bu gitar çalan çocuklar bir gece sabaha karşı uyudu.Uyandıklarında çevrelerinde karaelbiseli adamlar gördüler.Birçoğunun ağzı burnu kırıldı.Buraya kadar her şey normaldi.Zira toplum bu kara elbiseli adamların şiddetine artık alışmıştı.Yalnız sıradışı bir şeyler vardı.Polis direnişçilerin çadırlarını ateşe vermişti.
Buraya kadar olaylar şiddet sektesine çıkmamıştı.
Bundan sonra ne oldu?
İstanbul'un dört bir yanından insanlar akın etti aynı akşama Taksim'e.
Peki sonra ne oldu polis gaz bombası attı eylemci taş.
Polis tanklarını insanların üstüne sürdü eylemciler taş attı.
Polis insanların gözünü kör etti.Eylemciler taş attı.

Olaylar bir kuru ağacı aştıkça aştı.
Birileri öldü birileri yaralandı.
Peki tüm bunlar nasıl başladı?
Yakılan çadırlarla.
Çadırları kim yaktı?
Polis.
Polis kimdir?
Devletin düzenini ve mevcut huzuru korumakla mükellef devlet memuru.
Polis bu emri kimden aldı?
Devletten?
Devletin işlediği bir suç için kim suçlanır?
Balta.
Balta nerede kuş içmiş.Ağacı da inek yemiş.Ferit Şahenk yanmış bitmiş kül olmuş.