12 Ağustos 2013 Pazartesi

Devrim ve Bilinç Üzerine

Genelde devrimi yapan bilinçten mahrum oluyor.Bilince sahip olan devrimden mahrum. Bu ne demek, açmaya çalışayım, yazarken de düşünmeye devam edebilirim böylece.
Örneklem üzerinden gidelim.Örnek olarak Trabzonspor'u ele alalım. Trabzonspor ''X'' şartlarında ''Y'' devrimini ''Z'' zamanda gerçekleştirmiş. Devrim, başlangıç itibari ile bir sistemattik üzerinde değildi, zira devrim sistemsiz birikimin ürünü olarak doğdu. O gün sahada koşturanından, tribünde zıplayanına kadar küçükten büyüğe herkes bir bilinçten mahrumdu. Bu sadece Trabzonspor ile alakalı bir durum değil, genelgeçer bir hâl. Bilinç ile hareket çoğu zaman ters orantılı oluyor. Bugün ortalama bir Türk ırkçısını ele alalım.Hatta pîrleri Nihal Atsız'ı ele alalım.Ortada gayet sistematik bir ırkçı fikriyat var.Ve fakat fikri bazda ona yaklaşamayacak devirlerin yanından geçemeyecek kadar sığ bir hareket dönemi geçirmiş. Ya da Bir Yunan pontusçusunu ele alalım Katerini şehrinde yaşayan çok ateşli bir Pontusçu Pontus'ta yaşamış sıradan bir Pontuslu kadar bile hareket halinde değil. Bugün apolitik olan adlandırılan aslen ''antipolitik'' olan 90+ nesli de buna sağlam bir kanıt olarka karşımızda duruyor. Şayet bir zaman makinem olsaydı Trabzonspor'un ilk şampiyonluğunda sahanın ortasına inmek isterdim.Bizim efsane dediklerimiz o gün ne yaptıklarının farkında değillerdi.Bunu görmek isterdim. Bu yazı bir Trabzonspor güzellemesi değildir.En başta da söylediğim üzere Trabzonspor örneklemi üzerinden giden ''Genelde devrimi yapan bilinçten mahrum oluyor.Bilince sahip olan devrimden mahrum.'' tezini açıklamaya yeltenen bir yazıdır. Aslında en temelde bilinç meraktan doğar.Zira görülmeyen hep kutsanmıştır.Ama bunu '' Siz Hiç kırmızı babetli hızır gördünüz mü'' yazısında ele almıştım zaten. Not:Yazım yanlışlarını hevesime verin, işbu yazı editten geçirilecektir.

7 Ağustos 2013 Çarşamba

Vatandaş Hüseyin ve Bağzı Oteller.

Samsun'da yaşayan asgari maaş alan vatandaş Hüseyin aybaşı gelip de patronunun yanına gidiyor.Beyaz bir zarf alıyor içerisinden 877 lira 50 kuruş çıkıyor.Vatandaş Hüseyin evine gidiyor.Kiracı olduğu 2+1 sobalı evinin kirası 300 lira.Eve çıkarken hacı ev sahibi ''bizim kira ne oldu?'' diyor. Çünkü 3 saat gecikmiş kira ödemesi.

Ve bu ev sahibi mutlaka mağdurdur.Hep mağdurdur, her zaman mağdur olacaktır.Bir apartmanı 12 dairesi 5 iş yeri vardır ama bu vatandaştan alacağı 300 lira ile hep bir ödemesi vardır.
Vatandaş Hüseyin 300 lirasını Hacı ev sahibine verir.Ev sahibi zarfı alır memeleri yerlere sürten 80 kilo 1.55lik karısının koluna bir bilezik daha takar.

Bu arada Vatandaş Hüseyin bir ay boyunca çalışıp çabalayıp kazandığı parasının işyerinden çıkıp evine gidene kadar üçte birinden fazlasını harcamış oldu.Böylece elinde 577 lira 50 kuruş kaldı.

Eve giderken çocuklarına çikolata aldı.Bir de 2.5 litrelik kola aldı. Böylece elinde 547 lira civarında bir para kaldı.Saat 12 oldu üç çocuğu da uyudu.Vatandaş Hüseyin yatağa girdi karısı Ayşe ile oynaşacak.Öyle ya zengin parasıyla fakir karısıyla oynar.Ama yok.Ayşe sırtını dönüyor.''Faturalar ne olacak?'' diyor.
Vatandaş Hüseyin'in libidosu 2500 civarına çıkmış, çadırı kurmuş.''Ne kadar amına koduğumun faturası?'' diyor.

Kadın Ayşe'si 120 lira faturalar için 100 lira kömür taksidi için 50 lira da komşu Fatma'dan aldığı borç için toplamda 270 lira para istiyor.Vatandaş Hüseyin parayı çıkartıp verip yorganı üstüne çekiyor.

Vatandaş Hüseyin ayın bitimine 30 gün kala elini cebine attığı
da 307 lira buluyor.Birisi lisede ikisi ilkokulda okuyan çocuklarının o ay ki harçlığını bir köşeye ayırıyor.Anadolu Lisesi'nde tam gün okuyan çocuğu Ahmet'e günlük üç liradan aylık doksan lira, ilkokulda okuyan çocuklarına da günlük ikişer liradan 120 lira veriyor.Ama bir dakika her gün okul yok toplamda 120+90:210 lira eder.Ama bunun bir otuz lirası hafta sonuna denk geliyor.Böylece Vatandaş Hüseyin çocuklarına toplam 190 lira veriyor.

Yani bu adam sadece karısıyla iki posta beraber oldu ve bir günde 760 lira harcadı ve cebinde 117 lira para kaldı.

Bu adam hiç sigara içmeyecek.Çocukları okula yürüyerek gidip gelecek.Lisede okuyan çocuğunun okulu uzaksa sabah 3 saat önceden kalkacak ve koşacak.Çünkü spor güzel bir şey.

Bu aile ay sonuna kadar günlük 3.9 lira harcayabilir.Ama olsun kredi kartı var.Böylece 3 farklı karta da aylık ödenmesi gereken minimum 200 lira borç edinecek.Olsun.

Ama önemli olan şu bu vatandaş iki araba alacağına bir araba alsaydı ya da Ramazan'da lüks otellerde iftar yapmasaydı bu hale düşmeyecekti.

Kahrolsun Bağzı Pahalı Oteller!!!