Ve iki çirkin adam karşı karşıya oturdular,konuşmanın seyrine pek de paralel gitmeyecek parlak bir ışığın varlığı ortamı daha da rahatsız edici kılıyordu.
Suratları kıl dolu,en son anne karnında sıcak su görmüş bu iki pis adam ne konuşabilirdi?
Sarı montlu adam beni duyarmışçasına kafasını sert bir şekilde kaldırdı.Kaşları ortasından çay geçen iki tepeyi andırıyordu.
sağ elini manasız şekilde havaya kaldırarak ''Evet dostum,biliyorum saçmalayacağım.Ve fakat hayatta ki tek özgürlüğüm de bu.Elimden almana izin veremem.Şimdi sus ve ben konuşmayı kesene kadar alt çenen üst çenenle sikişsin.Söyle bana insan kaç şekilde kaybeder?Sus sakın cevap verme.Kaybetmene dayanamam.Bunu benden başkası yaptığında üzülüyorum.Pek şairane olmadığının farkındayım.Hatta bu avamlık ve hatta çirkin.Ama benim çirkinliğim,sadece ve sadece benim.
Ben bugün tutsak bir adamım. manavdan aldığı tek elmanın yarısını sana verme özgürlüğünü kaybetmiş bir adam.Ve bunun tek suçlusu benim.Sen de çok iyi biliyorsun ki bizler mahalle bakkalarının yanında süpermarketlere karşı durmayarak bugün nefes alma özgürlüğümüzü kaybettik.Yıllardır sadece duman soluyoruz.Sadece duman başka hiç bir şey yok.''dedi ve bir anda fırladı sandalyesinden sarı montlu adam.Şimdi dedi seni dinliyorum.
Saçları iğrenilecek kadar sık ama tepesi dökülmüş olan adam hafifçe sırıttı.Doğrusu bu görebileceğiniz en çirkin şeydi.Kafasını kaldırdı diğer adama baktı ve gözlerini kapattı.''Biliyorum.Bu kaybetmişliğimiz ne kadar da yavan.Bunu sen de iyi biliyorsun ki mağlubiyetlerin değeri öncesinde verilen mücadelede saklıdır.İşte tam da bu yüzden bizler zavallıyız.Bilmiyorum.Bu kadar kötüyse beni çeken ne?Düşünüyorum,ve şu cevabı veriyorum.kaybetmenin kazanmaya karşı üstünlüğü kaybedecek bir şeyi olmamasındadır.Söylesene neyi kaybedebilirsin?''
Sarı montlu adam etrafında tam tur dönerek masaya doğru seri iki adım attı.Yalan konuşuyorsun bizi kandırıyorsun.Sen asfalt aralarından biten yaban otlarına kazanmış olarak bakıyorsun.Bense kaybettiklerini düşünüyorum.Sen elmadaki kurdun şerefini bense elmanın değerini düşünüyorum.İşte bu yüzden sen olduğğun yerden kalkamıyorsun bense ayaklarımın altına dünyayı alıyorum.Salak bir kötürümsün.O kadar.Başka hiç bir şey değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.