9 Aralık 2013 Pazartesi
Çi-Çi'nin Öyküsü/7
Argun Çi-Çi'nin katunuydu.
Öyle güzeldi ki, çizgi gözlü bir Çinli'yi merkep eder.
Kokusunu rüzgara vermeyedursun, kesilmez kasırgalar.
Şayet Tanrı bir zevce alacak olsa bu şüphesiz ki Argun olurdu.
Peki ama şaman kıyafetleri içinde burada ne yapıyordu?
Çi-Çi'nin gözleri kocaman oldu.O heybetli komutanın elleri titriyordu.
Demek bunca zamandır şaman diye Argun'a bakarmış.
Tüm ordu kafasını yere eğdi,iki aşık ölümcül bir sessizliğe gömüldü.
Bu sessizliğin neler getireceğini herkes biliyordu.
Çi-Çi biliyordu, Argun biliyordu.
Arbuz biliyordu, taylar biliyordu, kısraklar ve uşaklar.
Ve hatta Kızıl etekli Romalılar.
Yine de çıt çıkmıyordu.
Argun kıyafetlerini çıkardı ateşe attı.
Artık çıplaktı.
Bunu bir tek Çi-Çi görebiliyordu.
Doğrusu; ölmek kutsanacaksa bu şimdi olmalı.
Çi-Çi'nin gür sesi inledi sarı dünyanın ortasında.
Derelerin çağlaması, çağınların ağlaması durdu.
Dutar dilsiz, davul şamansız.
Bir tatlı meltem vurdu saçının altından.
Uzun örgülü saçları savruldu.
Çi-Çi bir daha bağırdı.
''Bugün, dönmek isteyenin son günüdür.Bugün Tanrı'nın dünyadan el çektiği gündür.Bugün bizim için düğün,korkak için ölümdür.Bizler bir hayalin peşinde yürüyoruz.Viran şehirler gördük, doğmadan ölmüş bebekler, beysiz kalmış obalar gördük.
Çocuklarımızın çocukları,kadınlarımızın özgürlükleri için savaşacağız.Kuru sarı toprağa su, kumdan ülkelere yel olacağız.''
Şaman kendisini ateşe attı.Çi-Çi'nin yeşil gözleri açılıp kapanmıyordu.Biliyordu ki bir kere kaparsa yaş ile açılır.Bey ağlarsa oba ne yapar.
Sevdiği kadın kendisini ateşe atmıştı.
Şaman ölmüştü.
''Artık Tanrı'dan aman dilemek,yardım istemek yok.Aciz düşmek,sürünmek yok.'' dedi Çi-Çi.
Savaş yaklaşıyordu.
Çinlilerin solundan Ho-Han'ın kara kıyafetlileri görülmeye başlanmıştı.
Kalenin inşası bitmişti.
Çin ordusunun bir ucu İran'dan gözükürken diğer Ucu Çin duvarından aşmamıştı.
Çi-Çi ise 1515 Türk ve yüz romalı ile bekliyordu.
Cenk vakti gelmişti, umut artık belirsiz bir hayal değil.
Umut kargıların ucunda.
Özgürlük alacatepenin ardında.
Peki Akhal nerede?
Çi-Çi'nin ıslığıyla ipini koparıp geldi.
Çi-Çi atına bindi.
Atını sağa ve sola sürdü.
İleri ve geri.
Keçi başlı kılıcını havaya kaldırdı.
Oba kaynıyordu.Tamu dedikleri vız gelir.
Çinlilerin gelmesi yakındır, ölümün daha da yakın.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.