Ben bugün bir hayli üzüldüm.
Kabul ediyorum, üzülmek güzel.
Ama ben kimseden güzellik istemedim ki.
Tam da şimdi ne yapacağımı düşünüyordum.
Bir kutsal kitap yazmanın arefesindeyim.
Yahut bir ağaca bir dereye tapmanın hemen ucunda.
Sanıyorum ki size sarılacağım.
Beni köksüz dalsız bırakmayın.
Uçmayı öğrettiniz, konacak yer bulamazsam kediler yiyecek.
Kedilerden hiç hazzetmem.Sanırsam kendileri de benden.
Sırf siz varsınız diye geceleri uyumuyorum.Çünkü biliyorum ki; iyiler uyumaz.
Sakın yanlış anlamayın.
İyi olduğum için uyumadığımı söylemiyorum.
İyi olduğunuz için uyumadığımı söylüyorum.
Bilmiyorum belki bu da bir daldır.
Dallarla kafayı bozmuş gibiyim değil mi?
Farkındayım bu ara bir iş bulacağım.
Ama iş bulursam karşı tarafa geçmiş sayılır mıyım?
Geçersem bana kızmayın lütfen.
Ben sizi bekliyordum,siz gelmiyordunuz.
Çağırıyordum, duyuyordunuz, cevap vermiyordunuz .
Biliyorum güçlü olmamı istiyorsunuz,
Güçlenmemi istiyorsunuz.
Ama ben güçlü olmak istemem ki.
Ben çay isterim.
Kahve de istemem.
Çay isterim.
Çay bardağında da istemem.
Su bardağında isterim.
Lütfen bu aralar gelir misiniz?
Beraber şeker kırtlatırız, siz şeker sevmiyorsunuz biliyorum.
Ben de yarım şekerle çay içemem zaten.
Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.
He bu arada sizi arayan bir arkadaş daha buldum.
Blog açıyormuş.
Lütfen ona da ulaşmaz mısınız?
Selamlar,
Sevgiler...
Bende kahve istemem kardeşim, Çay isterim , varsa bir çayın ikram edersin da :)
YanıtlaSil