19 Ekim 2013 Cumartesi

Bir Delinin Günlüğü/Son

Bugün seyahatimin son günü.
Antalya'yı tepelerden görüyorum.
Sandığımdan çirkinmiş,gayet suratsız.
Vizontele'de başkan diyordu ya hani;
''Dünyanın en güzel yerini sevmezsen o yer dünyanın en güzel yeri değildir,
Ama olduğun yeri seversen işte o yer dünyanın en güzel yeridir.''
Belki de binlerce yıllık insanlık tarihinin en mantıklı sözü bu.
Sevmemek üzerine saatlerce konuşabilecekken seviyor olmak için susmanın ucu bucağı yok.
Demiştim ya ''Orta anadolunun hiç bir yerindeyim.
Daha önce bu tip hiç bir yerlerde bulunmuşluğum olmamıştı.
Bu yüzden oldukça tanıdık geliyordu.''
Tam  da o durumdayım.
Duyulan geçmiş zamanda kalmış hikayeleri birinci tekilin ağzından şimdiki zamana uyarlıyordum ama olmuyordu.
Görülmemiş de olsa bilinmiyor da olsa, taş yerinde ağır.
Siyahı aydınlatmanın manası yok yahut beyaza kara çalmanın.
İyi ki zaman makinem yok, düşünsene ya Bihruze çirkinse? Ya şah haksızsa.
Ne bileyim ya Süyümbike yoksa, yahut Bedreddin sahtekarsa.
Şunu bir kere daha tatbik etmiş oldum ki; romantiğin dini ''geçmiş'', dili ''duyulan geçmiş zaman''dır.

Yaşıyor olmanın en güzel yanı da başka birilerinin geçmişi olacak olmak sanırım.
Yoksa yaşıyor olmak inanın bana ziyadesiyle saçma.
Sonu belli oyunları oynamayı kim ister ki ?

Hikayem burada bitiyor derken karşıdan birisi geliyor üstüme.
Gölgesi ayak uçlarımdayken kendisi bir tepenin en kel yerinde.
Korkuyor muyum?Evet korkuyorum.Bu güzel.

Bu o olabilir mi?
Olabilir, olabilme hali neden bu kadar tatlı , oysa olmuş hali böyle değil.
Elinde o kitap var, duruyor.
Yaklaşması kesildi, öksürdü.
Öksürmek mi?
Evet öksürdü.

Gür sesi yankılanmaya başladı.

''Uyandı...
Uyuduğunda meleyen koyunların yerinde, körüklerin arasında debeleşen kullar
Ağlaması durmuş bir çağlayan ve inlemesi durmuş bir bağlama,
Mızrap?
Mızrap yok, ya elleri?
Utancından göstermiyor yüzünü.
Neredesin sen?
Haydi kalk!Koş kırk gölün suyuna.
Parmaklarındaki bu siyahlık da ne?
Yas mı tutmuş tırnakların''


Uyandım.
















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.