3 Haziran 2014 Salı

Kültürel Futbol/2

İnsanların kendilerine has özellikleri vardır. Bu özellikler insanın bulunduğu toplumdan aldığı diğer özelliklerle sentezlenerek birey kavramını oluşturur.Toplumlarda da buna benzer bir durum görülür.


Kendilerine has özelliklerinin, kalıtsallık dışında açıklanamayacak nitelikleri vardır.Bu konunun futbol ile buluştuğu noktayı eminim merak ediyor, yazıya ayırdığınız vakit için hayıflanıyorsunuz.



Gel gelelim futbolun başladığı yere.



Alman futbolu ile başlayalım;



Günde gideceği tuvalet sayısı dahi belirli olan, hayatta en hakiki mürşidin disiplin olduğuna inanan bu arkadaşlar, 1. Dünya Savaşı'ndan mağlup çıktılar. Yıllar geçirdiler bir savaşa daha girdiler. Bunu da kaybettiler.



Dümdüz bir ülkeye sahip oldular dememek için tek manileri yığın haline gelmiş cesetler oldu.



Yılmadılar yine çalıştılar, bugün yine dünyanın sayılı kuvvetlerinden oldular.



Alman futbolu da tam olarak böyle aslında.



Alman usulü futbolu Berlin Duvarı'na benzetiyorum   ben.



Bakarsanız onlarca sıradan, birbirine benzeyen tuğlanın üst üste konulduğu saçma bir duvar.



Oysa öyle değil, yapılışı da yıkılışı da dünya tarihinde çok elzem bir yere sahip.



Onların futbolu da böyle, onlarca sıradan futbolcu bir araya geliyor,sıradan ustalar sıradan şekilde biçim veriyor onlara.Bir bakıyorsun ki muazzam bir yapı oluşmuş. Sanki alttaki bütün tuğlaları çeksen dahi üst taraf temelsiz havada asılı kalacakmış gibi.



Velhasıl kelam, Çin'den Amerika'ya soracağınız her gerçek futbolsever, Alman futbolu eşittir disiplin denklemini onaylayacaktır.



İngilizler ise daha farklı. Bu abilerimiz tarihte de bugün de sakin güç. Kısa bir iki örnekle anlatmak gerekirse;1800 1900 arası adından dahi söz ettirmeden Osmanlı'nın Kuzey Afrika topraklarındaki hakimiyetini eline geçirdi. Irak topraklarından en çok payı İngiliz şirketleri aldığı halde ihale Amerika'nın başına kaldı.



Gördüğümüz üzere adını dahi duyurmadan hem en çok kazancı sağlayıp hem de sempatik görünmek tam da İngilizce bir iş.



Almanlara her ne kadar muazzam disiplinli demiş olsak da, İngilizler disiplini yönetme konusunda Almanlara ciddi manada ders verir.



Öyle ki; Gary Lieneker Almanlara kendini övme fırsatı dahi vermemiştir.



''Futbol 11'er kişilik iki takım arasında oynanan ve sonunda Almanların kazandığı bir oyundur''



Bu efsane söz de bir İngiliz atasözü olmuştur artık. Ligleri her zaman en iyidir. En kaliteli futbol hep adada oynanır.İspanya Ligi'nde harcanan paralarla İngiltere liginde harcanan paralara bakarsak bunu çok daha net görebiliriz.Ayrıca unutmamak gerekir ki ''top benim oynatmıyorum'' deme hakkı da bu insanlarındır.Ne de olsa topu onlar buldu.



Fransızları da unutmamak gerek pek tabii.



Tarih baba eğer en tembel çocuğunu seçseydi bunlar kesinlikle Fransızlar olurdu bundan eminim.



Bu milletin insanlarının sıkacak parfümü ve topuklu ayakkabıları varsa karınlarının gurultusunun pek bir ehemmiyeti yoktur.Zaten yemek kültürleri de orta ve Kuzey Afrika kültürleriyle yoğun benzerlik gösterir.



Afrika'nın yemeğini ,altınını, elmasını çalan bu insanlar bu kadarla yetinmemiş insanını da çalmıştır.



Bugün Fransa ülke sınırları içerisinde yaşayan göçmen dedikleri aslen göçertilen insan sayısı 15 milyondur.



E pek tabii futbolda da bunu görüyoruz;



Atari oyunlarına dahi konu olan Fransa 98'de şampiyon olan kadronun ilk 11'inde tam 9 göçmen oyuncu vardı.



O dönem adı yeni yeni efsaneler arasına girmeye başlayan ''Zeyneddin Zeydan'' da bunların arasındaydı.



Neyse ki son üç dört yılda Afrikalı futbolcular kökenlerinin milli takımında oynamaya başladılar da, biz de bir nebze de olsa Fransız futbolu var mı yok mu karar verebildik. Cezayirlilerin Fransa hakkında söylediği öyle güzel bir söz var ki paylaşmadan edemeyeceğim;



''Ayağı pisliğin içindeyken dahi boynu dik duran tek hayvan horozdur.''



Hazır adlarını anmışken bir de öngörüde bulunalım. Cezayir futbolunun önümüzdeki 15 yıllık süreçte Dünya kupası yarı finali dahi görebileceğini düşünmek çok da hayalcilik olmasa gerek.



Bir daha ki yazımızda bir futbolsever gözünden bakacağımız ülke futbolları ise öncelikle İspanya ardından İtalya, Balkan ülkeleri ve Türkiye olacak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.